15 Şubat uluslarası komplo ile hedeflenen Önder Apo’nun şahsınd...
Önderliğimiz şahsında halkımıza ve ilerici insanlığa karşı gerçekleştirilen uluslarası komplonun 14. Yıl dönümü vesilesiyle komploda yer alan tüm güçleri nefretle kınıyor, bu yaptıklarını PKK hareketi ve halk olarak unutmadık ve unutamayacağımızı belirtiyoruz. Önder APO’yu sevgi, saygı ve özlemle selamlıyoruz. Komplonun ilk gününden başlayarak, “güneşimizi karartamazsınız” şiarıyla bedenlerini ateşe vererek, Önder APO etrafında ateşte bir çember oluşturularak, kendilerini büyük bir fedai kararlılık ve eşine ender rastlanan bağlılıkla feda eden özgürlük abideleri şehitlerimiz şahsında; tüm devrim şehitlerimizi minnetle anıyor, anıları önünde saygı ile eğiliyoruz. 14 yıl boyunca, en amansız koşullarda uluslararası komplocu güçlere karşı ideolojik, politik, ahlaki ve ulusal bir direniş sergileyen başta Önder Apo’nun, gerilla ve halkımızın bu direnişini saygıyla selamlıyoruz. Uluslararası komplo sıradan bir komplo değildir. İnsanlık tarihinde görülen en kapsamlı, en örgütlü en çok çıkarların buluştuğu sistemin tüm sömürge güçlerinin ortaklaşarak planlayıp pratikleştirdikleri bir komplo olduğu aşikardır.
15 Şubat uluslarası komplo ile hedeflenen Önder Apo’nun şahsında özgürlük hareketi Kürdistan halkı olduğu kadar Ortadoğu halklarının da geleceği olmuştur. Uluslarası küresel hegemonik güçlerin Ortadoğu’ya yönelik saldırılarını bu komplo ile başlatarak Önderliğimizi ve PKK hareketimizi etkisiz kılarak, bölgede emellerini gerçekleştirmek istemişlerdir. Önderliğimizin Ortadoğu halklarının özgürlük mücadelelerine yönelik perspektifler ve çabalarının önüne geçerek, kendi ideolojilerini hakim kılma ve çıkarlarına göre dizayn etmeyi hedeflemişlerdir.
Uluslararası komplonun en büyük amaçlarından biriside bölgede kendine bağlı kendi çizgisinde siyasal olarak Önder Aposuz ve PKK'siz bir Kürt oluşumunun önünü açmak olduğu açığa çıkmıştır. Kürdistan halkının Önder Apo öncülüğünde özgür iradesine kavuştuğu kendi sistemini geliştirdiği tüm toplumun özgür bir örgütlülüğe kavuşturulmaya çalışıldığı bir aşamada bu komplonun pratikleşmiş olması bir kez daha Kürdistan halkının düşmanları kendilerinin egemenlikleri dışındaki bir siyasal ve örgütlü varlığına asla müsaade edemeyeceklerini ortaya koymuşlardır.
14 yıldır İmralı Adasında özel yasalarla yönetilen yüksek güvenlikli ve ölüm çukuru olarak da bilenen bir hücrede tutulan ve çok ağır tecrit ve izolasyon altında olan Önder Apo büyük bir iradi duruş ve dahiyane tarz ve sabırla başta komployu tüm boyutlarıyla çözümleyerek anlamsızlaştırılarak etkisiz kılmıştır. Bu zor şartlar altında Kürdistan halkının geleceğini garantileyen demokratik ekolojik cinsiyet özgürlüğüne dayalı konfederal sistemini geliştirmiş, İmralıda geliştirdiği yeni paradigmayla zihniyet ve vicdan devrimini gerçekleştirmeyi hedeflemiş başta Kürdistan halkının haklı mücadelesinin tarz ve taktiğini ortaya koyarak bölge halkları üzerinde uygulanan emperyalist oyunları boşa çıkartarak halkların demokratik birlik perspektifini belirlemiştir. Bu çerçevede başta Türkiye halklarıyla geliştirilmek istenen halkların demokratik kongresi çalışmaları bu çerçevede pratikleşmiştir. Önder Apo’nun 14 yıllık İmralı direnişi ve duruşu özgür insanın her türlü işkence ve baskı yöntemlerine karşı nasıl davranılması gerektiği bir duruş olduğu ortadadır. Tek başına düşmanla bu koşullar altında mücadele veren Önder Apo tarzı başta PKK hareketi olmak üzere Kürdistan halkının bir bütünen duruş ve eylemine dönüşmüştür.
Kürdistan halkı ilk günde büyük bir öfke ve nefretle komplocu güçlerin yaptıklarına karşı sergiledikleri onurlu tavrını bugüne kadar kesintisiz bir direnişi geliştirmişlerdir. Önderliğimizin halkımızın ve özgürlük hareketimizin bütünlüklü direniş mücadelesi büyük gelişmeler kat ederek büyük kazanımlara ulaşmıştır. Kürdistan’ın dört parçasında, yurt dışında halkımız Önderliği ve hareketi etrafında örgütlenerek sistemini inşa ederek komplocu güçlere en anlamlı cevabı vermiştir.
Her ne kadar küresel güçler ve onların bölgesel işbirlikçileri uluslararası komplo ile önderliğin imhasını ve bu temelde Kürt özgürlük hareketinin tasfiyesini gerçekleştirememiş olsalar da komploda ittifak olan güçler, hiçbir zaman hedef ve amaçlarından da vaz geçememişlerdir. Komplonun yöntemini ve tarzını zaman zaman değiştirmiş olsalar da bugüne kadar da devam etmiştir. AKP Hükümetinin entegre stratejisi adı altında geliştirmekte olduğu imha konseptinin uluslarası güçleri de dahil ederek yeni bir ad altında komplonun devam ettiği ortaya çıkmaktadır. Önderliğimizi 14 yıldır tecrit altında tutarak özgürlük hareketine dönük son yılların en kapsamlı imha saldırılarını düzenleyerek, siyasal ve toplumsal alanda onurlu ve özgür Kürdü savunan binlerce insanı siyasal soykırım operasyonlarıyla cezaevlerine doldurarak diğer yandan ise özgürlük gerillasına karşı en gelişmiş teknik, istihbarat takibi sürdürerek darbe vurmak istemiştir. Sahte söylemlerle çözümden yanaymış gibi tüm yandaş medyayı da kullanarak özgürlük hareketinin kazanımlarını hedefleyerek hamlelerimizin önü kesilmek istenmektedir. Yeni konseptle başta Önder Apo olmak üzere hareketimizin yönetim kadrosu hedef alınarak bir yönelim içerisine girilmiştir. 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te katledilen partimizin kurucu üyesi ve öncü militanlarından Sakine Cansız yoldaşla birlikte Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez arkadaşların hedeflenmesi bilinçli, örgütlü ve yeni bir komplo dalgasının ilk pratikleştiği saldırı olduğu hareketimiz ve halkımız açısından net bir biçimde anlaşılmıştır.
Kürdistan halkı 14 yıldır Önderliği ve hareketi etrafında örgütlenerek her türlü komplo ve imha konseptlerini büyük bir direnişle devrimci halk savaşını geliştirerek, boşa çıkardığı gibi bundan sonra da ulaşılan bu düzeyi ile her türlü yönelime karşı durarak mücadelesini geliştirecek güce, birikime, örgütlülüğe, siyasi, askeri, ideolojik, örgütsel ve eylem gücüne sahiptir. Başta Rojava devrimi ile açığa çıkan büyük iradenin zaferi olduğu halkımız dört parçadaki özgürlük mücadelesini geliştirerek 15. Yılda da komplocu güçlere en anlamlı ve keskin cevabı vereceğinden kuşkumuz yoktur. Hareket olarak her zamankinden daha çok zafere yakın olduğumuz bir döneme girmiş bulunmaktayız. Önder Apo’yu özgürleştirmek, Kürdistan halkını statü sahibi kılmak için her alanda direnişi geliştirmek, varlığını korumak, özgürlüğünü sağlamakla mümkündür. Başta Kürdistan Kadını ve gençliği olmak üzere tüm halkımızı, halkımızın dostlarını, demokratik çevreleri, sanatçı ve aydınlarını özgürlükten yana olan tüm halkları komplocu güçleri kınamaya davet ediyoruz, mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.
PKK Yürütme Komitesi
13 Şubat 2013