Son dönemlerde uluslararası çetelerin Türkiye üzerinden Rojava’ya giriş yapmaları, sivil halk...
PKK Yürütme Komitesi
3 Ağustos 2013
Halkımızın öz güç ve öz iradesiyle gerçekleştirdiği Rojava devrimine karşı geliştirilen karşı devrim saldırısı her gün biraz daha artarak devam ediyor. Kürdistan halkının köle olarak yaşaması için ne gerekiyorsa onu yapan karşı-devrimci güçler Rojava devrimini tasfiye etmek, Kürtleri ve bölgede yaşayan Arap, Süryani ve diğer halkların iradelerini, mücadele azimlerini kırmak için vahşi saldırılarını gün gittikçe derinleştiriyorlar.
Rojava devriminin sadece Rojava’yla sınırlı kalmayacağını, devrimin giderek derinleşeceğini, Kürdistan’ın diğer parçaları olduğu gibi, giderek tüm Ortadoğu devrimlerini tetikleyen bir irade gücü haline geleceğini çok iyi bilen karşı-devrimci ittifak güçleri, uluslararası çapta parayla devşirdikleri çetelerle halkımızı vahşice katliamlardan geçirmeyi bir amaç olarak önlerine koymuşlardır.
Son dönemlerde uluslararası çetelerin Türkiye üzerinden Rojava’ya giriş yapmaları, sivil halka, Arap ve Kürtlerin ortak yerleşim alanlarına saldırmaları, yine İran ve Güney’de bulunan bazı güçlerin devrimin başarısızlığı için özel çaba göstermeleri, bundan bir süre önce Kürt Yüksek Konsey üyesi ve Kürt halk meclisi divan üyesi İsa Hiso’nun katledilmesi, yine en son olarak da Halep’e bağlı Til-Eran ve Til-Hasil bölgelerinde onlarca kadın-erkek, genç-yaşlı denilmeden vahşice kurşuna dizilmesi bu gerçeğin çok daha çarpıcı bir biçimde ifade etmektedir.
Halep’te kaçırılıp rehin tutulan yüzlerce kürdün, yine vahşice kurşuna dizilen Kürt kadın ve çocukların şahsında Rojava devrimine, tüm Kürtlere ve bundan hareketle de tüm Ortadoğu halklarına karşı geliştirilen karşı-devrimci bir hareket olduğunu ve aynı zamanda halkları birbirine kırdırma, Kürt-Arap savaşını çıkartma, yine Başkan Apo’nun önderliğinde geliştirilen çözüm sürecini tıkatma ve bu süreci boşa çıkartma yaklaşımı olduğunu bilmek ve buna göre tutum belirlemek oldukça önemli olduğunu bir kez daha altını çizmek istiyoruz.
Bu temelde halkımızın büyük bir katliamla karşı karşıya olması zorunlu bir seferberliği, olağanüstü bir duyarlılık ve uluslararası dayanışma görevini de gerekli kılmaktadır. Devrimin ve devrimi yapan halkın uluslararası kuşatma altında olması en üst düzeyde bir seferberlik ruhunu gerektiriyor.
Bu görev sadece dört parçada bulunan Kürtlerin görevi olmadığı, aynı zamanda İran, Suriye, Irak ve Türkiye halklarının da enternasyonalist bir görevi olduğu bilinmek durumundadır.
Dönemin en acil ve güncel görevi budur. Enternasyonalist dayanışma ve kardeşlik ahlakı bunu ifade etmektedir. Gün mazlumların ortak dayanışmada bulunma, birlikte hareket etme, kardeşleşme ve halkları birbirine kırdırtan münafıklara, kardeşkanı üzerinde kendi iktidarlarının ömürlerini uzatmak isteyen İslam maskesini takan sahte Müslümanlara, halkların kanını emek isteyen zalimlere karşı ortak mücadele etme günüdür. Gün zalimlerin geliştirdikleri katliamları ve giriştikleri soykırımları durdurma, halkların demokratik ve özgürlük ilkeleri temelinde özyönetimlerini kurma günüdür.
Değerli halkımız,
Rojava devrimini tasfiye edip kendi kokuşmuş düzenlerini yeniden inşa etmek isteyen bazı bölge güçleri ve onlarla işbirliği içinde olan çetelerin, halkımıza karşı işledikleri cinayet ve gerçekleştirdikleri katliamın hesabını sormak için Rojava halkının yanında olmak en büyük yurtseverlik görevidir. Kürt çocuklarına, başları gövdelerinden kesilen Kürt kadınlarına, vahşice boğazlanan erkeklerin hesabını sormak için bulunduğunuz her yeri bir mücadele, serhildan ve isyan alanına çevirmek de olmaz olmaz bir yurtseverlik görevidir.
Bu temelde Kürt halkına ve dostlarına, Rojava halkımızı çetelere ve uluslararası karanlık güçlere dönük verdiği özgürlük ve onur mücadelesinde yalnız bırakmamak için daha fazla ROJAVA diyor ve devrimi tüm Ortadoğu’ya yayama çağrısında bulunuyor ve Til-Eran ve Til-Hasil halkımıza karşı geliştirilen katliamı şiddetle kınıyoruz.
Ayrıca, 2 Ağustos 2012 yılında Botan’da mayına basarak şahadete ulaşan PKK Meclis ve HPG Konsey üyesi Hüseyin-Kadir Çelik-yoldaşımızı birinci şahadet yıl dönümünde saygıyla anıyoruz.
Hüseyin yoldaşımız 1980’lerde özgürlük mücadelesiyle tanışan ve tanışmasıyla birlikte özgürlük mücadelesine gönül veren bir devrimci duruşu bulunduğu her alanda sergilemiştir. Hüseyin yoldaş 1989 yılında Amed eyaletine fiilen gerilla sahasına geçerek uzun yıllar başarılı bir savaşçı ve komutan pratiğinin sahibi olmuştur. ARGK ve HPG’de Komuta Konseyi görevleri de dahil olmak üzere birçok görevi üstlenmiştir. Yıllarca PKK Meclis üyesi görevlerini de yürütmüş olan Hüseyin yoldaşımız tüm mücadele pratiklerinde her zaman seçkin ideolojik felsefik bir duruşun sahibi olduğu gibi, bulunduğu tüm alanlarda tasfiyeci pratiklere karşı da güçlü bir militan duruşun sahibi olmuştur.
Hüseyin yoldaşımız en son 2012 yılında Botan’da Devrimci Halk Savaşını bizatihi aktif yürütmek için Botan saha çalışmalarına katılmış ve bu çalışmalarını sürdürürken talihsiz bir şekilde 2 ağustos 2012 günü bir mayına basarak şehitler kervanına katılmıştır.
Hüseyin yoldaşımızı şahadetinin birinci yıl dönümünde anarken, yaratmış olduğu değerleri sonuna kadara koruyacağımızı, kendi şahsında geliştirdiği devrimci yaşam, duruş ve kişiliği özgürlük mücadelemizin ve devrimimizin olmazsa olmaz ilkeleri haline getireceğimizi sözünü veriyor, Hüseyin yoldaşın şahsında bir kez daha tüm şehitlerimize verdiğimiz sözü yeniliyoruz.