2014 yerel seçimleri Kürdistan halkı açısından da oldukça önemlidir. ...
KCK Siyasi Komitesi
29 Kasım 2013
Türkiye artık yerel seçim sürecine girmiştir. Seçim, siyasetin rafine olduğu bir zamandır. Bu zamana hangi parti ve örgütler doğru strateji temelinde, doğru bir siyaset ve taktikle karşılık verirlerse onlar başarılı olacaktır.
Türkiye önemli ve kritik bir süreçte yerel seçimlere gitmektedir. Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi açısından bu seçimler büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda tüm demokratik, sol-sosyalist güçler; demokrasi, barış ve özgürlükten yana olan her kes önemli bir sınavla karşı karşıyadır. İnkarcı, asimilasyonist ve faşizan zihniyete karşı olanların uygun yerlerde, uygun adaylarla birbirlerine güç ve destek vererek, halkın demokratik iradesini ortaya çıkarmaları ve temsil etmeleri bir zorunluluktur.
2014 yerel seçimleri Kürdistan halkı açısından da oldukça önemlidir. Halkımız bu seçimlerde yüksek bir başarı elde etmeye kilitlenmelidir. Demokrasi, özgürlük ve demokratik özerklik hedefimizin yaşamda anlam bulması biraz da bu seçimlerde elde edilecek sonuçlara bağlıdır. Bu nedenle tüm halkımızın, tüm inanç ve etnik toplulukların büyük bir inanç ve kararlılıkla seçimlere yüklenmesi gerekmektedir. Özgür ve demokratik özerk Kürdistan’ın çıkarları bunu zorunlu kılmaktadır. Kürdistan’da yurtseverler, demokratlar, inançlar, aşiretler, etnik topluluklar, aydınlar, emekçiler, başta kadınlar ve gençlik olmak üzere tüm halkımız, Kürt halk Önderi Reber Apo’nun özgürlüğüyle birlikte Özgür Kürdistan perspektifiyle bu seçimlerde mümkün olan en yüksek başarı düzeyine ulaşmalıdır. Bu temelde aday adaylık için başvuru yapan tüm arkadaşları kendi adaylarımız olarak görüyor ve kendilerine başarılar diliyoruz. Bu anlamda DTK, BDP, Kuzey Kürt konferansı bileşenleri ve diğer tüm kurum ve örgütlerin tarihsel sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmenin bilinciyle hareket edeceklerine dair kuşkumuz yoktur.
Demokratik ön seçimin yapılacağı yerlerde tüm adaylara eşit mesafedeyiz. Ancak tüm aday adayların ve halkımızın adaylığı kesinleşen kişiler etrafında kenetlenerek, birlik ve beraberlik ruhunu güçlendirmeleri sorumluluklarının gereği olmaktadır. Kürdistan’da halkımızın varlığını, kimliğini, özgürlüğünü ve özerkliğini tanımayan ve buna saygı duymayan partiler bu seçimlerde artık varlık sürdürememelidirler. Kürdistan’da halkımız, yani demokrasi ve özgürlük kazanmalıdır.
Her seçimde seçimlerin doğası gereği bazı arkadaşlar aday olamadıkları için burukluk yaşayabilirler. Fakat şu açıktır ki, halkımızla bütünleşen, karşılıksız ve kusursuz kendisini katan ve hiçbir şeyini esirgemeden destek ve güç verenler, asıl kazananlardır. İster ön seçimlerde, ister eğilim yoklamasıyla olsun adaylığı kesinleşen arkadaşlar partinin, halkımızın adaylarıdır. Bu arkadaşlara verilecek destek, partiye verilmiş olacaktır. Kazanan parti ise, kazanan halkımız olacaktır.
Kürdistan halkı çok ağır bedeller pahasına değerleri yaratmıştır. Bu değerler hepimizindir. Hep birlikte sahip çıkmalı, korumalı ve daha da büyütmeliyiz. Aksi tutumlar bireyci ve bencil yaklaşımlar olur ki, bunun da halkımızın nezdinde hiçbir önem ve değer taşımadığı bir gerçekliktir. Dolayısıyla adaylar kesinleştikten sonra tartışma süreci bitmiş ve tamamlanmış demektir.
Kürdistan halkı bu seçimlere imajı ve itibarı yüksek, ulusal bilinç ve birliğin gerçekleşmesi yönünde büyük çabaların sarf edildiği, halkımızın Rojava’da kendi öz yönetimine kavuştuğu ve bölge siyasetinde etkili bir güç düzeyine ulaştığı büyük avantajlarla girmektedir. Gerisi bu büyük avantajları zaferle taçlandıracak doğru bir çalışma tarzıyla Kürdistan’ın tüm şehirlerinde, ilçelerinde, köylerinde, mahalle ve sokaklarında ve toplumun her kesiminde yaygın ve yoğun bir örgütlenme yaratmak için tam bir seferberlik ruhuyla çalışmak ve mutlaka başarmaktır.