Halklarımıza ve Kamuoyuna!

Maraş katliamının amaçları ve sonuçları da göstermektedir ki, bu katliam devletin derinliklerinde planlanmış...

 

    

                                                                       KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı

Türkiye tarihinin en insanlık dışı ve en büyük katliamlarından biri olan Maraş katliamının üzerinden 35 yıl geçmiş bulunmaktadır. Maraş katliamında yaşamını yitirenleri saygı ve minnetle anıyor, onların anılarının demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan mücadelemizde yaşatacağımıza dair sözümü yeniliyoruz. Bu katliam hem faşist darbeye zemin hazırlamak, hem de Alevi Kürtleri başta Maraş, Malatya, Sivas ve Adıyaman olmak üzere yaşadığı topraklardan kaçırtmak için gerçekleştirilmiştir. Bu katliamdan sonra Türkiye, Kürdistan ve Maraş’ta yaşananlar bu katliamın amacını da net ortaya koymuştur.

Maraş katliamından sonra ilk önce birçok ilde sıkıyönetim ilan edilmiş, bu sıkıyönetim ortamında da askeri faşist darbe hazırlığı yapılmıştır. 12 Eylül askeri faşist darbesinden sonra tüm Kürdistan’da baskı ve zulüm artırılarak kültürel soykırım hızlandırılıp Türkleştirme gerçekleştirilmek istenmiştir. Maraş’ta ve çevre illerde ise kültürel soykırımı köklü ve toptan yapmak için Alevi Kürtler metropollere ve Avrupa’ya göçertilmiştir. Kürdistanlı ve Türkiyeli devrimciler üzerinde başta idamlar ve zindanlardaki zulüm olmak üzere faşist terör estirilmiştir.

Maraş katliamının amaçları ve sonuçları da göstermektedir ki, bu katliam devletin derinliklerinde planlanmış ve uygulanmıştır. Bunun için de Alevi düşmanlığı ve MHP’liler harekete geçirilerek yüzlerce Alevi Kürt insanımız katledilmiştir. Ancak Maraş katliamını yaratan zihniyet, planlayan güçler ve bizzat katliamın içinde yer alanlar sorgulanmadığı ve yargılanmadığı için Türkiye hala demokratikleşmemiştir. Türkiye’de kurumsal faşist otoriter bir rejim sürmektedir. Bu nedenle Roboski gibi katliamlar rahatlıkla yapılmakta, failleri Maraş katliamında olduğu gibi bulunup yargılanmamaktadır.

Maraş katliamına karşı verilecek en iyi cevap, demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle Türkiye’yi demokratikleştirip Kürdistan’ı özgürleştirmek olmalıdır. Her şeyden önce de bu katliamın amaçlarına karşı mücadele edilmeli, sonuçlarının ortadan kaldırılması için çalışılmalıdır. Onlar katliamla Alevi Kürtleri korkutup ürküterek Maraş’tan, Malatya’dan, Sivas’tan, Adıyaman’dan, Antep’ten, Erzincan’dan ve Dersim’den göçertmeyi amaçlamışsa, o zaman binlerce yıl yaşanılan vatan topraklarına dönülmelidir. Eğer onlar baskı yapıp inançlarımızdan dönmemizi amaçlamışlarsa, o zaman inançlarımıza sahip çıkmalıyız. Anadilimizi ve kimliğimizi unutturmak için bu katliamlar yapılmışsa, o zaman Kürt kimliğimize ve anadilimiz Kürtçeye sahiplenmeli ve konuşmalıyız. Bunları yapmak ve demokrasi mücadelesinde aktif yer almak, Maraş katliamına verilecek en iyi cevap olacaktır.

Maraş katliamı tarih bilincimizi, kimlik bilincimizi güçlendirmelidir. Şehitlerimizi her zaman anmalı, Maraş katliamından intikam almak için demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa mücadelesini yükseltmeliyiz. Maraş katliamının şehitlerine bağlılığın gereği, halkların kardeşliği ve özgür yaşam temelinde demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan’ı gerçekleştirmeliyiz. Maraş şehitlerinin anısı tüm Türkiye halklarına bu amaçları gerçekleştirme gücünü verecektir