Zamanın kısa aralıklarında gördüm Sema arkadaşı. Bazı şeyleri anlamak için yeterliydi bu zaman...

Delal Afşîn

“Beynimi, yüreğimi ve bedenimi 8 Mart’tan 21 Mart’a ulaşan ateşten bir köprü yapmak istiyorum. Özgür yaşam, özgür kadın tutkum bana bunu emrediyor.” Eylemini gerçekleştirmeden önce Sema Yoldaş böyle bir kararlılığa ulaşıyor ve Önderliğe bağlılık andıyla kendini ateş topu haline getiriyor. Özgür yaşama bağlılık gerekçesi ölümüne güçlü olmayanlar böyle bir eylemi gerçekleştiremez, arkasında binlerce kişiyi özgürlük yürüyüşüne çekemezler. Kendini aşarak halklaşmak, halkın sesi olmak, özgür kadının öncüsü olmak biraz da bu kararlılığa bağlıdır.

Sema Yoldaş bu eylemiyle yüreklerde özgürlük ateşini gürleştirmiş, yaşam tutkusu ve yaşama bağlılığından dolayı bulunduğu ortamda da çekim merkezi olmayı başarmıştır. O insanın kendisini efsaneleştirmesinin yaşam tarzından geçtiğinin bilincinde olan ve ona göre yüce yaşamasını bilenlerdendi.  

Bazı insanlar vardır, insan yaşamında derin izler bırakır, bir daha unutulmamacasına insan beyninde yer ederler. Sema yoldaş işte böyle insanlardandı. Onu bir defa görmek yeterliydi kişide derin izler bırakması için. Herkeste ortak yarattığı hislerdi bunlar. Onda kadının sıcaklığını, samimiyetini ve içtenliğini görmek ayrı bir güven duygusunu oluşturuyordu insan yaşamında. Bu duruş Sema arkadaşın etrafını örgütlemesinde doğal bir zemin oluşturuyordu.

Zamanın kısa aralıklarında gördüm Sema arkadaşı. Bazı şeyleri anlamak için yeterliydi bu zaman süresi. Çünkü o zamana karşı hep bir yarış içindeydi. Bu yarışa etrafında bulunan herkesi katmak istiyordu. İnsanlarla yoğun tartışması, özgürlük arayışları ve bunu paylaşma heyecanı karşısındaki insana da aynı hisleri yaşattırıyordu. Aslında onu farklı kılan da bu duruşuydu. Zindanda olmasına rağmen, zindanı aşanda aynı yaklaşımdı. Sema’yı sınırlara sığdırmakta imkânsız olandı.

Yoldaş yaklaşımında da aynı sorumlulukla hareket etmesinin yanında yoldaşı geliştirme kaygısını da taşıması güven veren diğer bir yandı. Şehitlere bağlılığını da Zilan arkadaş üzerine yazdığı bir yazı da çok güzel dile getirmiş, yazıyı okuyan herkes de Zilan arkadaşla bir zaman dilimi paylaşmıştı. “Yüreği kuşun kanadında” koymuştu yüreğinden Zilan yoldaşa doğru akan duygularının. Ve Zilan arkadaşı yüreğinin derinliklerinde hissedişi satırlara yansımıştı. Bir de kendini kanatlandırışı…  Kendisine yazdığı yazının çok güzel olduğunu söylediğimizde gülerek “eleştirileriniz nedir?” diye sormasına acemi devrimcilik yıllarımızda çok anlam vermemiştik. Eleştirilerimizin olmadığını yazının yaşanan anı hissederek yazıldığını söylediğimizde “siz eleştiri yapmamakla yoldaşınızın gelişmesini engelliyorsunuz” demesi hem bize devrimciliğin bir gereği olan eleştiri mekanizmasını anlatan, hem de olay ve olgulara bakarken mevcut olanın ötesini de görmemiz gerektiğini anlatıyordu.

Yaşamda asi olması, başkalarının yaşamına yön vermesini kabul etmemekle birlikte, gerilikler karşısında güçlü durmasını getirmiş, özgür kadının güçlü iradesini sergilemiştir. Özgürlük arayışları çocuk yaşlarında başlamış, aile içinde bile bu yönüyle hep ilgi odağı olmuştur. Özgürlük mücadelesiyle tanışması da arayışlarının zirvesinde olduğunu göstermektedir. Özgürlük mücadelesinde kadının duruşunun ne kadar belirleyici olduğunu ‘Kadınlar küllenen Kürt ateşinin kıvılcımlarıdırlar. Küllerinden yeniden doğmayı başaran, bunun kıvılcımı olabilen her kadın, özgür Kürdistan'ın dokuyucusu olacaktır’ sözleriyle kendini yeniden yaratmanın kadın için ateş yakıcılığında olduğunu göstermiştir.

Bu yönüyle Sema arkadaşın eylemi kendini yakma eylemi değil, yaşamda güçlü kararlaşma eylemidir. Küllerinden yeniden doğmayı başarma ve bunu bu gün milyonlarla paylaşmadır. Belki de Sema’yı her geçen gün daha da güzelleştiren kendisini milyonlarla buluşturma çabasıydı.

‘Her gün, her an devrim ateşinde yürüyerek yanmayı, bunun sırrını kavramayı çok istedim. Gördüm ki, bu kendini aşan insanın eylemidir’ diyor Sema arkadaş. Yaşamın sırrına ermek için her an kendini aşarak yeniden yaratmanın eylemini gerçekleştiremeyenler yaşamın sırrına eremezler. İçinde bulunduğumuz süreçte özgür yaşamı inşa etmek için her an devrim ateşinde yürüyerek yaşamı yaratmanın sırrına ermeyi gerektirmektedir. 

Sema arkadaşın yaşam coşkusunu bu gün ‘Demokratik Kurtuluş Ve Özgür Yaşam’ için sokaklara çıkan kadınların şahsında, yine Ortadoğu’da kadınların özgürleşmesi için Amed’de yapılan Ortadoğu kadın konferansında görebiliriz. Ortak acıları, zorlukları ve direnişleri paylaşan Ortadoğu kadınlarını bir araya getiren Sema ve onun gibi binlerce kadın yoldaşların emeklerinin sonucudur. Bu emekleri sahiplenerek yüceltmek ve özgür yaşamı inşa etmek de bizlerin görevi.