Özellikle özgürleşme konusunda iddialı olan kadınların günlük olarak kendilerini bu bilinçle...
Binevş EDESSA
Siyaset toplumun kendi varoluşunu gerçekleştirdiği temel bir alan olmaktadır. Kadın, yaşamın yürütülmesi, ihtiyaçlarının karşılanmasında başat rol oynadığı için siyasette de en iyi rol oynayabilecek konumdadır. Tarihsel gerçekliğinde bu özellikler saklıdır. Uygarlığın kadını siyasetten dışlayan zihniyeti çözümleyerek ona karşı bir mücadele içerisinde olması gerekmektedir. Ancak bu şekilde önlerinde egemen erkeğin koyduğu dev barikatları aşabilirler. Yeni toplumun öncüleri olarak siyasette yapıcı misyon alabilirler. Bu da yaptığı işin bilincinde olma ile olur. Ne aradığı, hangi güce karşı bir savaşım içinde olduğu ve nasıl bir mücadele tarzını, yöntemini kullanması gerektiğini, işin özü nasıl siyaset yapması gerektiğinin bilinci ile hareket etmesi başarı için şarttır.
Bu gün toplumsal alanların çoğunda kadının siyaset yapma imkânı açılmış bulunmaktadır. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeleri yeni toplum yapısına kendi renklerini vermede önemli olacaktır. Erkeğin yarattığı sistemin toplumsal özgürlükleri tükettiği, kadın açısından ise yaşam diye bir olguyu bırakmadığı bilinmektedir. O nedenle kadının içinde aktif rol alacağı bir sistem özgürlüğe yol açacaktır. Bu sistemi Önder APO demokratik ulus sistemi ve onun demokratik siyaset anlayışı olarak ortaya koydu. Demokratik ulus yapılanması herkesi kucaklayarak, tüm insanların dilleri, renkleri, inançları ne olursa olsun insan olma erdemi ile yaşamda kendilerini ifade etme hakkını elde edecekleri bir sistemdir. Bu sistem aynı zamanda kadının sistemidir. Ana tanrıçanın eşit, özgür, paylaşımcı, adaletli kültü ile on binlerce yıl yaşayan sistemidir. Böyle bir oluşumun içinde yer alan kadın egemen erkeğin sistemine alternatif yeni bir sistem yaratığının bilinciyle siyasal mücadelesini yürütmesi gerekmektedir.
Özellikle özgürleşme konusunda iddialı olan kadınların günlük olarak kendilerini bu bilinçle siyasete adamaları gerekmektedir. Erkeğin binlerce yıllık çürümüş, hırsızlık, katliam, soykırım üreten politikalarına karşı meydan okuma içerisinde olduğunu, böyle zulümkâr bir sisteme karşı savaşmak için çok güçlü olması gerektiğini bir an bile unutmamalıdır. Bu yaklaşım binlerce yıl insanlığın ahlaki politik toplum değerlerini yaratan siyasetin güncelleştirilerek tekrardan varlık bulmasıdır. Siyaseti düşünsel, ruhsal, duygusal derinliğin estetikle buluşan sanatsallığa dönüşmesi ile kadın rengindeki siyasetin toplumsal yapısı açığa çıkacaktır. Günlük olarak yeni yaşamın bir yaratım faaliyetini yapma bilinci ile iş yapma başarıyı getirecektir. Onun için yeni bir yaşama atılan özgürlük amaçları için süslenen bir gelinin coşkusu ile güne başlamalıdır. Kendini ruhsal, fiziksel, düşünsel güzelleştirerek, pozitif yapıcı enerjisini açığa çıkararak adım atmalıdır. Yaptığı işin sadece bir bireye değil tüm topluma hizmet eden bir eylem anlayışı ile günlük siyaseti yürütmelidir. Devletçi sistemin kadını aileye ve özelde kocaya mahkûm sistemi ancak bu şekilde aşılabilir, bu mesajı demokratik siyaset tarzı ile herkese vermelidir. Verili sisteme onun anlayışına karşı radikal bir mücadelenin içinde olduğunu da hiç gözden kaçırmamalıdır. O nedenle sisteme alternatif olma iddiasını, ruhundaki enerjiyi bütün kadınlara yansıtarak yaşamalıdır. Kadının fiziğinde, ruhunda olan güzelliğin her gün tüm toplumu nasıl güzelleştirme eylemine dönüştüğünü, pratiğinde somutlaştırmalıdır. Kadınlar toplumun asli yaratıcıları olduklarının ve koruyucuları olduklarını bilmeleri gerekir.
Siyasetle uğraşan kadın eylemlerini toplumu günlük olarak özgürleştiren kutsal bir ibadet gibi yapmalıdır. Toplumsal yaşamın en hayati ihtiyaçlarının günlük olarak geliştirilen siyaset temelinde yeniden düzenlendiğini bilerek yapmalıdır. Bir kadın bir erkekle evlenip yaşamını dar bir ufka mahkûm edeceğine, özgürlük ütopyasıyla ve toplumsal hakikat ile evlenmesi, en ahlaklı siyasal duruş olup toplumu da özgürlüğe taşıran yeni bir yaşamdır. Bu yaşamın temel tercihi; demokratik siyasetin de en yüksek performansıdır.