Anlamlı Yaşama Ve Hakikate Ulaşan Viyan Yoldaş

Anlamlı bir yaşamın arayışçısı, güzelliğin seçkin örneği, “GÜNEŞ’İN KIZI” VİYAN yoldaş. Öyle doğuşlar vardır ki, kendi küllerinden...

Dicle TEKMAN

         Bir kez daha o kara şubat’a girdik. Komplonun on dördüncü yılı ve VİYAN yoldaşın eyleminin de sekizinci yılını anmaktayız. Önderliğimizin esaret altına alınışının sekizinci yılını kabullenmeyip, hazmedemeyen Viyan yoldaş, adeta bir volkan gibi patlayıp, öfkesini; -tıpkı mektubunda dile getirdiği gibi- “Ehrimanlar ve Vefasız insanların cezasını nasıl vereceğini bilir.” Eylemiyle yalancı ve zalim erkek egemen uygarlığına ve çağdaş Zeus’lara karşı kin ve nefretini bir volkan gibi patlatarak göstermiş ve onlara cezasını vermiştir. Kürt Özgürlük mücadelemizin her dönemin de, komplo, ihanet, çözümsüzlük ve kahramanlık hep iç içe yaşanmış, tıkanan süreci açmada,  çözüm yollarını ve gelişmeleri sağlama da bedelsiz olmamıştır. Günümüze dek süre gelen İMRALI etrafın da hep aydınlatan bir mum, ya da ateşten duvar ören canlar hep olmuş ve olmaya devam etmektedir. PKK Tarihin de bir gelenek haline gelen ve başta, Mazlum Doğan, Zekiye Alkan, Rahşan, Berivan, Ronahi, Sema ve bu son yıllar da Mustafa Malkoç ve Evrim Demir gibi daha on yedisinde olan Kürt gençlerinin de, Başkan APO’nun etrafında kenetlenerek, bedenlerini ateşe vermiş ve yakılan ateşin sönmemesi, alevlerin daha da gürleşmesinin çağrısı olmuş ve olmaya devam etmektedir. Viyan yoldaşın eylemi her şeyden önce, Önderlikle olan sahte dostluğa ve yetersiz yoldaşlığa karşı özeleştiri temelinde bir cevap olurken, aynı zaman da komplo karşısın da sessiz kalıp, duyarsız yaklaşanlara bir mesaj verip, süreç karşısında inançsızlaşmış, kararsızlaşmış ve örgüt içerisinde çıkan ihanetçi, tasfiyeci çizgiye karşı bir cevap anlamın da verilmiştir.

2006 yılı başta Önderliğimiz, hareketimiz ve halkımız açısından çok çetin geçen bir mücadele yılıydı. Hareketimize yönelik, hem içten ve hem de dıştan gelen topyekûn saldırılar, başta Önderliğimiz hedef alınarak, PKK ve onun özgürlük mücadelesini marjinalleştirip tasfiyesi amaçlanmıştı. Özellikle; Kürt sorunun da, Önderliksiz bir çözüm arama peşinde koşulmuş ve PKK ise, teslim alınmak istenmişti. Kürt halkı ve onun özgürlük savaşçılarını Başkan APO’suz, ideolojisiz, iradesiz bir yaşama alıştırarak bu tasfiye planında sessiz kalmayı, duyarsız ve mücadelesiz bir ruh halini yaratmayı hedeflemişlerdi. Fakat Viyan yoldaş, 2006 senesinin iki şubat gecesi bedenini ateşe vererek, “beyin ve yürekleri buz tutmuş”uygarlığın maskesiz tanrıları ve cellâtlarına ve yine bu komplo karşısın da sessiz kalanlara, içte yaşanan geri- geleneksel yaklaşımlara ve yetersiz yoldaşlığa karşı bir mesaj vermiştir.

Viyan yoldaş sadece eylemi ile Viyan olmamıştır. O yaşamdaki duruşu, katılımı, dürüstlüğü ve onun Önderliğe, özgürlük mücadelesine olan bağlılığıyla Viyan olmuştur. Şehitleri anlatmak, onları dile getirmek elbette çok zor. Özellikle PKK de şehitler gerçeği en kutsal gerçeğimiz ve değerlerimiz olmakta ve her zaman onların izinde, onların birer takipçileri olarak hakikat arayışında ilerlemekteyiz.  PKK de Devrimci militanlığın en temel görevi, bu Hakikat arayışın da Anlamlı ve Özgür bir yaşamın yaratıcısı olabilmek ve bunun savaşımını verebilmektir. Bir Tohumun bile yeşerip, büyümesi ve ürün verebilmesi için, bir damla da olsa suya ihtiyacı vardır. Su, o tohum için ve tüm canlılar için ne derece öneme sahip ise, İşte PKK ve onun ideolojisi de bizler için o öneme sahiptir. Bu ideoloji ile beslenip, büyür ve ürünümüzü veririz. Ürün, emektir, çalışmaktır özgürlük adına Aşk derecesinde savaşmaktır. Viyan yoldaş da yine mektubunda dile getirdiği gibi, “ Ben de bir meyve ağacı gibi acı çeken halkıma ürün verme zamanına geldiğime inanıyorum. Elleri havada kalmış çocuklara ve boğulmuş hayallere bir umut olmak istiyorum.” Bu halka ve bu özgürlük mücadelesine borçlu gitmeyip, eylemi ile sözünün de sahibi olmuş kendi küllerinden kendini var etmiştir, Tarih sayfalarına adını yazmıştır. Viyan arkadaşın, aynı zaman da Güney Kürdistanlı bir Kadın olması da, mücadelemiz bakımından önemli bir anlam ifade etmektedir. Kadın özgürlük mücadelesinin tüm Kürdistan parçalarında kendisini örgütleyen ve bunu evrensel bir güce dönüştüren, özellikle Güney parçasında bulunan Kadın kitlesini, Kadın özgürlük çalışmalarına yakınlaştıran ve eylemiyle ardından birçok Viyan’ları mücadeleye kazandıran yine Viyan yoldaş olmuştur. En ön saflar da, büyük bir coşkuyla, azimli, fedakâr, inançlı, iradeli ve kadının öz gücünü kendi kişiliği ve katılımıyla açığa çıkarmış bir Kadın militan olarak bilinmekte ve mücadele yaşamında hep en iyi, en seçkin örnek bir kişilik olarak tanınmaktadır.

Mücadele yaşamın da göreve yaklaşımı ve sorumluluk almada Viyan arkadaş hep mütevazı, cesur, fedakâr ve iddialı bir duruşun sahibi olmuş ve hangi görev olursa olsun üzerine korkusuzca gidip mutlaka başarıyı getirmiştir. Hiçbir zaman adımlarında tereddüt veya kararsızlık yaşamadan, hep başarıyı esas almıştır. Parti çizgisine gelmeyen, iddia ve kararlılıkta zayıflık yaşayan, hedef ve amacında ikircikli, tereddütlü, örgütsel tavır sahibi olmayan kişi veya kişiler karşısında ise, Viyan arkadaş, ciddi tavır sahibi olup, radikal eleştiren ama aynı zaman da yapıcı, öğretici yaklaşımında arkasında olan güzel özelliklere sahip bir Devrimciydi. Viyan arkadaşı eyleminde de başarıya götüren işte bu kişilik özellikleri, önderlikten ve PKK’den öğrendiği ideolojik bilinç, anlama dayalı felsefe ve “Kendisi olmasıydı.”

Bu anlamda; Viyan yoldaş şahsında tüm devrim şehitlerimizi bir kez daha anarken, onların umut ve hayallerini gerçekleştirme iddia ve kararlılığını belirtiyor, onların mücadele tarzlarını esas alarak, Devrim süreçlerini yaşadığımız bu yıllar da, en başta Önderliğe, Özgürlük mücadelemize ve tüm halkımıza daha fazla sahip çıkalım. Ülke adına, toplum adına ve demokratik, özgür bir yaşam adına büyük bir Aşkla, tutkuyla ve sorumlulukla mücadeleye sarılalım, katılalım.