Ah! Sarîna/Bilmem ki nasıl anlatsam/Kimse dile getiremez seni/Senin kendini kendinle/İfade etmen gibi...
Mücadele Arkadaşları
Erkek kadın gerillalar
Gostê boğazında toplandılar
Elde silahlar
Yüzde gülüşler
Kimisi raxtını bağlar
Kimileri günlük yazar
Bir telaş
Bin telaş
Herkes uğraşır baş baş
“ Toplanın yoldaşlar
Okunacak düzenlemeler!”
Ve gencecik yürekler
Gümbürdeyerek çarpar
Kimileri saldırıda
Kimileri savunmada
Sevinçlerde kimileri
Üzüntüde kimisi de
Çünkü daha en başından
Herkesin tek istediği
Hücumlarda yer alması
Herkesin ortak sevinci
Şemzinan devrimci harekâtı
Sıcak bir yaz gecesi
Karanlık içinde dizili takımlar
Ayak sesleri cırcır böceği
Uzakta çoban ateşi
Hava sessiz
Hava pusmuş
Havada umut nefesi
Yükler ağır
Dünya sağır
Ve namlular
Ölüm dolusu
Ne ki yolun yorgunluğu
Yürekte yoldaş anısı
Ve kalpte şehit acısı
Bir hançer gibi
Deler insanı
Acı dilsiz
Acı dipsiz
Acının tek tesellisi
Büyük eylem heyecanı
Onlar ölümsüzler taburu
Yürüyen şehitler ordusu
Ve içilir intikam yemini:
“Nasıl yerde kalır ki
Rubar’ın, Adil’ın kanı!”
Yüreklerde bir buz dağı
Yüreklerde öç bayramı
Govendê dağının kadim halayı
Herkesin kutsal andı
Ankara’nın gözlerine inşa
Edilecek korku kentleri
Onlar ki sadakatin savaşçıları
Kurşunla dökülür künyelerine
“Unutmak ihanettir!” sözleri
Ve unutmadılar dağlarda
Ne dün ne de bu gün asla
Murat bikisiler prensi
Kahkahalarla gülüyor
Eylem öncesi
Doğanın gülen yüzü Zozan
Yılların tecrübeli savaşçısı
Yaşı küçük bir Zağros çocuğu Kemal
Ve koca yüreğinin
Aksi yüzünde olgunluğu
Bir bayrak gibi al al
Sırtını hep karnasına dayardı O
Ve soğukkanlıca
Dürbünün kartal bakışlarından
Düşmanın
Nefesini bile avlardı
Onlar sadakatin savaşçılarıydılar
Ne teke tek döğüşte yenildiler
Ne bire bin çatışmalarda
Çünkü onlar
Zaferin şairleriydiler
Ah! Sarîna
Bilmem ki nasıl anlatsam
Kimse dile getiremez seni
Senin kendini kendinle
İfade etmen gibi
Sarîna!
Şirin çocuk
Güzel kadın
Yoldaşım
Ruhum
Onurum
Sen ki bikisin senden ağır
Öfken silahından keskin
Ve sol göğsünde bir köy kurmuş
Melek gibi ana şefkatin
Sarîna bir Roboskili
Sarı saçlı mavi gözlü
Bir ilahe sureti
Bu kutsal kadının hüznü
Off! Ağlatır katilleri
Ve zapt edilmez öfkesi
Patlatıyor volkanları
Sarîna bir Roboskili
Öfkenin hüznün beşiği
Otuz dört can taşıyan
Atlarda yüklü
Ah! Sarîna
Bilmem ki nasıl anlatsam
Kimse anlatamaz seni
Belki ancak
Sênala sırtları söyler bize
O damarda kan donduran
Efsanevi direnişi
Ve bir de
Düşmana sormalı
Şemzinan’da tarih yazdıran Sarîna’yı
Ve yüreklerdeki öç bayramı
Nehri’de yeniden meydana döküldü
Naralar atıldı zılgıtlar çalındı
Ve silahlar doyunca hasret giderdi
Düşman şaşkın
Düşman çökmüş
Bitmiş tükenmiş düşman
O gün
Ölümsüzler taburunun
Zaferi mühürlediği gün
O gün
Her biri yalanın bir gerçek yüzü
Uçaklar
Kobralar
Ve havanlara karşı
Ölümün ülkesinde yaşamın kurulduğu gün
Ve o gün
Sarîna’nın son zılgıtlarıyla
Özgürlüğün şafağını müjdelediği gün